Kurumun ekonomistleri, Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’in atandığını hatırlatarak, “Şimşek, ortodoks ekonomi politikalarına açık ve atanması piyasalar tarafından olumlu karşılandı. TCMB Başkanı’nın, finans sektöründeki geçmiş tecrübesi, daha ortodoks bir politikaya dönüşün ne olacağına dair beklentileri artırdı” dedi.
Enflasyonun ekonomideki en büyük sorun olmaya devam edeceğini kaydeden ekonomistler, depremin arz-talep dengesizliği, asgari fiyat artışlarının etkisi, ve Türk lirasındaki son değer kaybı.
TCMB’nin son toplantıda politika faizini yüzde 8,5’te sabit tuttuğunu hatırlatan ekonomistler, yeni yöneticilerin enflasyonist baskılar, rekor düşük reel faizler ve düşük rezervler gibi etkilerle daha ortodoks ve agresif önden yüklemeli bir para politikası uygulayacağını belirtti. .
“Agresif ama aşırı değil”
Raporda, bankanın çok agresif olmayacağı belirtilirken, faiz konusunda da, “Bu noktada tam bir değerleme yapmak zor ama TL’nin hızlı değer kaybı büyük bir faiz gerektiriyor. Öte yandan, kredi büyümesinde bir çöküşe yol açmamak için hükümetin bir denge sağlaması gerekiyor.
Politika faizi ilk kez yüzde 25’e yükseltilebileceği gibi Haziran ve Temmuz aylarında peş peşe artışlar da olabilir. İkinci senaryoda faiz oranı yüzde 18-20 civarına, ardından Temmuz ayında yüzde 25’e çıkabilir. Bu artışın son olup olmayacağı soru işareti ile TL ve portföy akımlarının seyrine bağlı olacaktır. Faizin yüzde 30’u geçme ihtimalini de dışlamıyoruz.”
